USD35,49
EURO36,62
BIST9.707,86
GR. ALTIN3.065,25
featured

Okan Buruk’tan Mourinho’ya Övgü: “Başarıları Kabul Edilmeli”

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Jose Mourinho’nun Türkiye’de olmasının büyük bir mutluluk olduğunu ifade etti. Buruk, “Mourinho’nun karakterini ve saha içindeki, dışındaki başarılarını önceden tahmin etmiştik. Onun tarzı böyle, bu tarzı hem sevip hem de kabul etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’tan Açıklamalar:

Süper Lig’de 12 hafta sonunda topladığı 31 puanla liderlik koltuğunda oturan Galatasaray‘da teknik direktör Okan Buruk, TRT Spor‘a verdiği röportajda takımın performansını ve milli arayı değerlendirdi.

“Genelde Kötü Başlayıp İyi Devam Ediyoruz”

Okan Buruk, takımın genel performansını değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:

“Genelde kötü başlayıp iyi devam ediyoruz. Performans olarak da biraz daha eylül-ekim ayları gibi performansımızı buluyoruz. En çok zorlayan bu sezon; milli takımdan gelen oyuncular. Geçen sezon çok uzun sürdü. Avrupa Şampiyonası’nda sonuna kadar gittik. Copa America’da Davinson sonuna kadar gitti. Onlara 2 hafta izin verdik, tekrar başlamaları, adapte olmaları, futbolu yaşamaları… Çok kişiyle konuştum, tüm takımlarda bu sıkıntı oldu.”

Buruk, milli takımda yer alan oyuncuların uzun süreli turnuvalarda yer almalarının takımın genel adaptasyonunu zorlaştırdığını belirtti ve bu durumun tüm takımlarda benzer şekilde yaşandığını ifade etti.

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’tan Avrupa Ligi ve Futbolcuların Zorluklarına Dair Açıklamalar

“Kötü Oynamak Bizi Üzdü”

Okan Buruk, Young Boys ve Beşiktaş maçları hakkında konuşarak, eksik oyuncu kadrosuna ve tamamlanmayan transferlere rağmen kötü performans sergilemelerinin kendilerini üzdüğünü belirtti:

“Bazen iyi oynarsınız ve elenirsiniz, şanssızsınızdır. Kötü oynamak bizi üzdü. Bir hayır vardır.”

“Kendimize Hedef Çizdik”

Ancak Buruk, takımının hedeflerinin net olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Hayır olarak şunu görüyorum; Avrupa Ligi’nde olmak, orada yolu görmek… Kendimize hedef çizdik. Oradaki üzüntünün tam tersine Avrupa Ligi’nde yukarılara gitmek için ümitliyiz.”

“Tatil Süreleri Çok Düşük”

Futbolcuların tatil sürelerinin çok kısa olduğunu belirten Buruk, özellikle geçen sezon 69 maça çıkan Barış Alper‘in durumuna dikkat çekti:

“Barış Alper geçen sezon 69 maç yaptı. 1 ay tatil yapabilse, yeni sezona adapte olabilir. Mental olarak da çok zorlandılar. Biz bile 1 ay tatil yaptık, onlar bile geldiğinde ne çabuk başladı dediler. Futbolda tatil süreleri çok düşük.”

“Birçok Oyuncunun Açıklaması Var”

Buruk, futbolcuların yoğun fikstür hakkında yaptığı açıklamalara da değindi:

“Birçok oyuncunun açıklaması var böyle, fikstür kalabalık. Basketbol, voleybolda tatiller çok ama futbolda çok az.”

“Daha Geç Form Buluyorlar”

Son olarak, bazı oyuncuların fiziksel olarak daha geç form bulduğunu belirtti:

“Bazı oyuncularımız da Abdülkerim gibi, fiziksel olarak kalın olan oyuncular, daha geç form buluyorlar. Nelsson da öyle…”

Okan Buruk’tan Young Boys Maçları ve Türk Futbolu’ndaki Sabırsızlık Üzerine Açıklamalar

“Young Boys Maçlarında En Büyük Sıkıntımız Buydu”

Okan Buruk, Young Boys maçlarında yaşadıkları sıkıntıları değerlendirerek, savunma hattındaki eksikliklerin ve oyuncu kadrosundaki sorunların oyunlarını olumsuz etkilediğini belirtti:

“Young Boys maçlarında en büyük sıkıntımız da buydu. Davinson sakattı, yoktu; diğerleri yoktu, sağ sol bek yoktu. Defansif kurguda sıkıntılar yaşadık. Oyunu da etkiliyor. Biz önde oynayan bir takımız. Önde oyunu oynayamadık. Rakiplere o anlamda çok fazla şanslar verdik.”

“Oyunda Kilitlendik”

Buruk, söz konusu maçlarda takımın oyununu etkileyen fiziksel ve zihinsel eksikliklere dikkat çekti:

“Young Boys maçlarında oyun kötüydü. Oyunda kilitlendik. Fiziksel ve zihinsel olarak oyuna bir türlü giremedik.”

“O Maçta Onu Hayal Ettim”

Teknik direktör, Batshuayi ve Icardi‘nin birlikte oynamasını düşündüğünü ancak bunu hayata geçiremediklerini belirtti:

“Batshuayi ve Icardi ikilisi, bağlantı oyuncusu. İkisini de oynayabiliyorlar. O maçta onu hayal ettim ama oyun içinde çıkmadı. Oyun içinde olmayınca ‘keşke yapmasaydım’ diyorsunuz.”

“İnanılmaz Bir Sabırsızlık”

Buruk, Türkiye’deki futbol atmosferine de değindi ve özellikle sabırsızlık konusuna dikkat çekti:

“Dünyanın hiçbir yerinde rastlamayacağınız şey… İnanılmaz bir sabırsızlık. Ülkede var, birinci suçlu teknik adam. Kazanınca hep beraber kazanıyoruz, oturduğu sandalyenin bile etkisi oluyor. Kaybedince teknik adam. Bunu da kabul ettim. Bir sene 14 maç kazandık, 15’inciyi yenilince kıyamet koptu. Geçen sezon 17 maç kazandık, 18’inciyi kaybedince olay oldu.”

“Bu Kadar Değildi”

Son olarak, Buruk, geçmişteki başarılar ve kaybedilen maçlar sonrası gösterilen tepkileri karşılaştırarak, sabırsızlıkla ilgili daha geniş bir perspektife sahip olduklarını belirtti:

“Bir önceki sene 13’üncü olmuş takım, yeni takım, yeni başlangıç… Maç kaybettik, berabere kaldık bu kadar değildi.”

Okan Buruk’tan Taraftar Tepkileri, Eleştiriler ve Takımın Durumu Üzerine Açıklamalar

“Taraftar Kazanmaya Alıştı”

Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, taraftarın kazanmayı alışkanlık haline getirdiğini ve kaybedilen maçlar sonrası gösterilen tepkileri şu şekilde değerlendirdi:

“Şimdi taraftar da kazanmaya alıştı. Kaybettiği anda o tepkiyi otomatik veriyor. Onu da kabul etmek lazım.”

“Eleştiri Olacak”

Buruk, futbolun doğasında eleştirinin de bulunduğunu, her zaman övgü olduğu gibi kötü sonuçlar sonrası eleştirilerin de geleceğini kabul ettiklerini vurguladı:

“Sabır, süreklilik… Süreklilik olmayınca teknik adamları da tüketiyoruz. Nasıl övgü varsa… Tottenham maçı çok iyi geçti, inanılmaz övgü oldu. Kötü geçince eleştiri olacak, onu da kabul etmek lazım.”

“Kaybetmek de Var, Kazanmak da”

Okan Buruk, Türk futbolunun bazen kendisini yüksek beklentilere soktuğunu ancak her zaman kazanmanın mümkün olmadığını ve kaybetmenin de futbolun bir parçası olduğunu belirtti:

“Ne seviyede olduğumuzu bilmiyoruz. Futbolda ne seviyede olduğumuzu bilmemiz lazım. Bazen milli takıma da yapıyoruz. Avrupa Şampiyonası’na gidiyoruz, kendimizi birinci favori görüyoruz. Gruba düşüyoruz, kolay grup diyoruz. İyi futbol ülkesiyiz, tutkuluyuz ama orada da bir yarış olacak. Kaybetmek de var kazanmak da…”

“Transferleri Geç Bitiriyoruz”

Buruk, takımın oturması ve oyuncu uyumunun zaman aldığını, transferlerin geç yapılmasının buna etkisi olduğunu ifade etti:

“İlk dönemden sonra beraberlik ve mağlubiyet sayımız çok az. Oyunu oturttuk. Transferleri geç bitiriyoruz. Icardi ilk maçı, Kayseri’de falandı, 6-7. haftaydı. Seferovic ve Gomis vardı. Takımın tam olarak oturması, oyuncuları tanımamız süre aldı. Önde oynadığımız oyuncuları tam olarak, Mertens, Icardi, Rashica… Barış, Kerem form buldu, ilk Yunus – Kerem başlamıştık hep, sonra rotasyon oldu. Takımı oturttuk. Ben de oyuncuları yeni tanıyordum. 7-8 haftada oyuncuları tanıyorsunuz.”

“Hep Aynı Oyunu Oynadık”

Buruk, Galatasaray’ın oyun tarzından sapmadığını ve her maçta aynı futbolu oynamaya çalıştıklarını belirtti:

“Bizim takım iyi maçları daha iyi oynuyor. Maç içi odaklanma, konsantrasyon veya daha rahat olabiliyor. İyi maçları hep iyi oynadık. Derbi maçlardaki galibiyet sayısı bunla alakalı. Belki benim için de geçerli. O maçlara daha iyi hazırlanıyor, hazırlıyorumdur belki. Genel olarak baktığınızda hep aynı oyunu oynadık. Kimseye karşı oyunumuzu değiştirmedik.”

Bu açıklamalar, Buruk’un takımın oyun felsefesi ve oyuncu uyumu üzerindeki düşüncelerini yansıtmakta.

Okan Buruk’tan Fenerbahçe Derbisi, Takım Yönetimi ve Soyunma Odası Üzerine Açıklamalar

“Fenerbahçe Bize Karşı Normal Çıktı”

Okan Buruk, Fenerbahçe’nin karşılarına bekledikleri gibi çıktığını ve Kasımpaşa maçındaki oyunla benzer bir strateji uyguladığını belirtti. Maçın ilk golünün çok önemli olduğunu vurgulayan Buruk, 2-0’lık skoru yakaladıktan sonra maçı rahat geçirdiklerini söyledi:

“Fenerbahçe bence bize karşı normal çıktı, Kasımpaşa maçındaki aynı oyun ve benzer 11’le çıktı. Öndeki karşılamaları, ikinci – üçüncü bölgede karşılamaları, birebir Kasımpaşa maçı analiziyle eşleşti. Önemli olan ilk golü bulmaktı. Bir anda iki gol bulunca maç bitti. 1-1 olsa farklı olur, 1-0 geriye düşsen farklı olabilir. 2-0’ı yakaladıktan sonra maçı çok rahat geçirdik.”

“Bazen Görmemek Gerekiyor”

Buruk, takım içindeki oyuncuların memnuniyetini ve mutluluğunu yönetmenin önemine değindi. Oynamayan oyuncularla ilgilenmenin zor olduğunu belirterek, bazen görmeme ve idare etme stratejisini benimsediğini ifade etti:

“Önemli olan oyuncuyla zorluk yaşamak rahat. Önemli olmayan oyuncuyla zorluk yaşamak kötü. Oynayan hep mutlu. Oynamayan oyuncuyu da doğru yönetmemiz lazım. Ekibimle birlikte bunu yapmaya çalışıyoruz. Türk yardımcılarım var, yabancı yardımcım var. Yabancı yardımcım, yabancı oyuncularla daha ilgili. Hiç kimseyi aynı anda mutlu edemeyiz. Bazen görmemek, idare etmek gerekiyor.”

“Cezayı Kesmeniz Lazım”

Buruk, takım içinde mutsuzluk yaşandığında bunun takıma yansımaması gerektiğini vurguladı ve saygının korunması gerektiğini belirtti. Saygıyı kaybeden oyunculara cezaların verilmesi gerektiğini söyledi:

“Her dönem farklı oluyor. Bir sürü ülkeden karakter geliyor. Doğru anlayıp analiz etmek gerekiyor. Mutsuzluk oluyor, önemli olan takıma yansıtmaması. En önemlisi onlarla aramdaki saygı sevgi. Saygıyı yıkarsa cezayı kesmeniz lazım. Ne olursa olsun.”

“Takıma Katkı Sağlıyorlar”

Buruk, takımda yeni oyuncuların etkisinden de bahsetti. Genç ve daha az tanınan oyunculara dikkat ettiklerini ve bu oyuncuların takıma önemli katkılar sağladığını söyledi:

“Sara inanılmaz düzgün karakter, iyi profesyonel iyi bir aile babası. Jelert iyi karakter. Ismail Jakobs, Osimhen müthiş bir karakter mesela. Biraz daha bu sene dikkat ettik. Bir önceki seneye göre daha az tanınan ama daha genç oyuncular aldık, takıma katkı sağlıyorlar.”

“Orası Başka Bir Şey”

Buruk, soyunma odasının takım için kritik bir yer olduğunu ve bazen yoğunluktan dolayı oraya giremediklerini, ancak doğru karakterlere sahip oyuncuların soyunma odasında önemli bir rol oynadığını belirtti:

“Mata ve Gomis, ilk sezonda soyunma odasında çok büyük katkı verdiler. Yedek olmalarına rağmen soyunma odasını çok iyi tuttular. Hepsine yetişemiyoruz. Bazen yoğunluktan, bir şeyden… Soyunma odasına giremiyorsun bazen. Orası başka bir şey. Orayı doğru oyuncuların tutması çok önemli.”

Bu açıklamalar, Buruk’un takım içindeki oyuncu yönetimi ve soyunma odası atmosferiyle ilgili görüşlerini ortaya koyuyor.

Okan Buruk’un Barış Alper, Muslera, Kerem ve Takım Dinamiği Hakkında Açıklamaları

“Hep İsteyerek Oynadı”

Okan Buruk, Barış Alper Yılmaz’ın takımda gösterdiği gelişimi ve performansını övdü. İlk geldiğinde Barış’ın nasıl bir performans göstereceğini bilmediğini belirten Buruk, Barış’ın her zaman isteyerek ve istekli bir şekilde oynadığını, bunun gelişimine büyük katkı sağladığını ifade etti:

“İlk geldiğimde Barış Alper ne performans verecek bilemiyordum. Hep isteyerek oynadı. Niye orada oynuyorum, niye orada oynamıyorum demedi. Barış’ın gelişimi, sol bekte geçtikten sonra geçen sene başladı. Ondan sonra oynaya oynayan önde devam etti.”

“Bir Kere Muslera Var”

Buruk, takım kaptanı Muslera’nın, Torreira, Icardi ve Mertens gibi önemli oyuncuların varlığına da değindi. Ayrıca Türk oyuncuların takım içindeki kritik rolüne ve bazen oyuncuların hataları hocalarını da kapatabildiğine değindi:

“Bir kere Muslera var takımda, takım kaptanı. Torreira, Icardi… Mertens çok önemli karakter. Türk oyuncular takım içinde önemli. Bazen hocanın hatalarını bile oyuncu kapatabiliyor, bazen hoca oyuncunun kapatıyor. Yok desem yalan olur.”

“Omurga Belli, Güçlü”

Buruk, takımın omurgasının güçlü olduğunu belirterek, özellikle Torreira, Mertens, Icardi, Barış, Kerem, Abdülkerim, Nelsson ve Muslera’nın takıma önemli katkı sağladığını ifade etti. Takımda formayı alan oyuncuların devam etmesinin teknik adamlık avantajları arasında olduğunu belirtti:

“Üçüncü sene, Torreira, Mertens, Icardi, Barış, Kerem, Abdülkerim, Nelsson, Muslera… Tabii bekler hep değişiyor. Sacha Boey sonrası sağ bekte değişim oluyor. Sol bekte zaten oluyordu. 30 tane falan isim değiştirdik herhalde. Omurga belli, güçlü. Bir yarış da var. Önemli şeylerden biri formayı alan hep devam etti. Teknik adamlık avantajlarımdan biri, formayı alanı devam ettirdik. O da bir etken oldu. Hiçbir zaman yüzde 100 adalet olamıyorsun ama yüzde 90 olabiliyorsun.”

“Kerem’in Hep Bir Avrupa Hayali Vardı”

Kerem Aktürkoğlu’nun Avrupa hayali ve yükselen formu üzerine de konuşan Buruk, Kerem’in Avrupa’da kendini görmek istediğini belirtti. Buruk, Kerem’in golcülük özelliklerini ve sürekli gole yakın olma arzusunu övüp, Avrupa’da daha çok duyulan bir oyuncu olduğunu söyledi:

“Bence Kerem hep iyi oynuyordu. Hep gole yakın oynuyordu, kaçırıyordu. Benfica’da geçen 3 gol attı. Kendi gitmek istedi, çok istedi. Kerem’in hep bir Avrupa hayali vardı, gidip kendini orada görmek istedi. Bunu futbolcuyken hepimiz istedik. Buraya hep geri dönüş şansı var ama Avrupa’ya gitmek istiyor. Kerem yükselerek oynuyor. Avrupa’da daha çok duyulan bir oyuncu oldu. Hem Şampiyonlar Ligi hem lig performansı. Milli maçta şansız bir penaltı kaçırdı. Hatta Hakan Çalhanoğlu bile penaltı kaçırdı, ilk defa…”

Okan Buruk’un açıklamaları, takım içindeki dinamiklerin ve oyuncuların gelişim süreçlerinin ne kadar kritik olduğuna dair önemli ipuçları veriyor.

Okan Buruk’un Transfer, Takım ve Strateji Hakkındaki Açıklamaları

“Kulübedeki 7 Oyuncu Premier Lig’den Gelmişti”

Okan Buruk, geçen sezon Alanyaspor’a karşı oynadıkları ve 3-0 kazandıkları maçı hatırlatarak, o maçta kulübede bulunan oyuncuların Premier Lig’den geldiğini belirtti. Zaha, Ziyech, Tete, Ndombele, Vinicius, Davinson ve Aurier gibi oyuncuların kulübede olduğunu vurguladı:

“Geçen sezon Alanyaspor maçı oynadık, 3-0 yendik deplasmanda, kulübedeki 7 oyuncu Premier Lig’den gelmişti. Zaha, Ziyech, Tete, Ndombele, Vinicius, Davinson, Aurier…”

“Hem 3’lü Hem 4’lü Kullanmayı Düşünüyorum”

Buruk, takımın rakibe göre taktiksel değişiklikler yapabileceğini, hem 3’lü hem de 4’lü dizilişleri kullanmayı düşündüğünü belirtti. Özellikle 3-4-1-2 formasyonunun maçlarda nasıl avantaj sağladığını anlattı:

“Rakibe göre, maça göre hem 3’lü hem 4’lü kullanmayı düşünüyorum. Çünkü 3-4-1-2’den verim aldık. Rakiple hep birebir eşleştik.”

“Burada Bağlantı Oyuncusu Oldu”

Icardi’nin, geleneksel ceza sahası oyuncusu olmanın ötesine geçerek, takımdaki bağlantı oyuncusu rolünü üstlendiğini söyledi:

“Icardi bağlantı oyuncusu burada oldu. İtalya’da falan yok. Eskiden hep ceza sahası içi oyuncusuydu. Buradaki gelip top alma işi yoktu.”

“Transfer Açıklaması”

Buruk, transfer dönemi için acele etmeden doğru adımlar atmayı planladıklarını ve Avrupa Ligi’ndeki kadro düzenlemelerinin önemli olduğunu belirtti. Ocak ayında yapılacak transferler hakkında ise şunları söyledi:

“Transfere 1.5 aydan çok var. Avrupa Ligi 30 Ocak’a kadar gidiyor. Birini alırsan oynatamıyorsun, satarsan elindekinden oluyorsun. Gönderecek oyuncuları doğru düşünmek lazım.”

“Osimhen Kalacağını Söyledi”

Buruk, Osimhen’in ocak ayında takımda kalacağına dair açıklamalar yaptığını ve bu konuda herhangi bir transfer düşüncesi olmadığını belirtti:

“Osimhen’in ocakta gidişini hiç düşünmüyoruz. Öyle bir şey yok. Kendisi de kalacağını söyledi.”

“Barış da Önemli Teklifler Aldı”

Barış Alper Yılmaz’ın da önemli transfer teklifleri aldığını belirten Buruk, ancak Barış’ın takımdan ayrılmasını düşünmediklerini ve sezon sonuna kadar takımda kalacağını ifade etti:

“Barış’a da önemli teklifler geldi ama bırakmayı hiç düşünmedik. Barış kaldı.”

“Sezon Sonuna Kadar Bırakmayı Düşünmüyoruz”

Barış’ın takımda kalacağı konusunda kesin bir duruş sergileyen Buruk, aynı şekilde Avrupa’daki hedeflerini ve Şampiyonlar Ligi’ndeki olasılıkları vurguladı:

“Barış Alper’i sezon sonuna kadar bırakmayı düşünmüyoruz. Avrupa’da hedefimiz var bir kere.”

“Jelert, Belki İkinci Sezon”

Jelert hakkında da açıklamalarda bulunan Buruk, oyuncunun gelecekte önemli bir potansiyel taşıdığını ve onu daha fazla değerlendirmek gerektiğini belirtti. Ayrıca transfer sürecindeki yüksek rakamlara da değindi:

“Jelert genç bir oyuncu, 2003 doğumlu. Transferde bu sene rakamlar çok yüksekti. Kimi sorsak 10-12 milyon Euro diyorlardı. İnanılmaz yüksekti transfer rakamları. Jelert de o bantta geldi.”

“Öyle Bir Görüşme Yok”

Jelert’in geleceğiyle ilgili herhangi bir görüşme yapılmadığını belirten Buruk, transferin ikinci planda olduğunu ve öncelikli olarak mevcut kadro ile devam edeceklerini söyledi:

“Jelert’in temsilcileri gelmedi, öyle bir görüşme yok. Devre arasıyla ilgili hiçbir planlamamız yok. Ocak transferine hazırlık yapıyoruz.”

Okan Buruk, hem takım içindeki dinamikleri hem de gelecekteki stratejik adımlarıyla ilgili önemli bilgiler verdi.

“O ÇOK MUTLU, BİZ ÇOK MUTLUYUZ”

Gardi bana Osimhen’i söylediğinde ‘yok artık’ dedim. Benle ve transfer komitemizle görüştü. Benle yakın biri zaten. ‘Gerçekten mi?’ dedim, çok yakın gelmedi bana. 80-100’e gidecek diye tüm yaz Osimhen transfer haberleri vardı. Orada liste dışı kalmıştı, takımdan ayrı çalışıyordu, biliyordum. Görüntülü görüştük, çok iyi geçtik. Mertens’ten dolayı da Galatasaray’ı çok iyi biliyordu. Mertens’i çok seviyor ve ona da yakın. Öyle biraz konuştuk. İş başkanımıza gitti. Başkanımıza anlattık, konuştuk. Başka birine söyleseniz, bir santrfor daha alıyoruz diye, döverler herhalde. Icardi ve Batshuayi’nin üstüne… Başkana en doğru şekilde anlattık, ikna ettik. Bütçe olarak çok iyi bütçe. Kiralama ödemiyorsunuz, maaşının kalanını ödüyorsunuz. Müthiş bir pazarlık oldu. Camiaya psikolojik olarak çok etki etti, dışarıya karşı da… Sahadaki performansı da çok iyi. O çok mutlu, biz çok mutluyuz. İyi karakter, iyi profesyonel, Galatasaray’ı çok sahiplendi.

“İLK TAMAM DEDİĞİMDE SİSTEMLERİ DÜŞÜNDÜM”

Ben ilk tamam dediğimde, sistemleri düşündüm hemen. 3’lü savunmaya dönüp 2 forvet oynayabiliriz veya 4-4-2 oynayabiliriz diye düşündüm.

“FORMAYI ALDI GİTTİ”

İlk milli takım arasında Esenler Erokspor ile maç yaptık. Orada 3’lü denedik. Yunus’u kanat bek denedik. 2-3 idman yaptık, maçta da çok iyi oynadı. Rize maçıyla ilk 11 başladı ve formayı aldı gitti.

“BURAYA OYUNCU GETİRMEK KOLAY DEĞİL”

Transferde çok baskı oluşuyor hep. Çok fazla, gereksiz… Devamlı transfer transfer transfer transfer. Devamlı transfer istifa transfer istifa transfer istifa. Bu baskı hata yaptırıyor bazen. Geçen sezon da böyle oldu. Çok büyük bir şey oluyor, beklenti de çok yükseliyor. Osimhen geldikten sonra beklenti hep yükselecek. Beklentinin yüksek olması iyi bir şey ama bazen siz istiyor, beğeniyorsunuz, her türlü şartı kabul ediyorsunuz ama oyuncu kabul etmiyor. Buraya oyuncu getirmek kolay değil.

“TRANSFERDE BİRAZ SABIR GEREKİYOR”

Transferde çıtayı yükseltmemiz gerekiyor. Taraftar sayısı, loca, kombine, bilet satıyorsun. Transferde biraz sabır gerekiyor ama…

“ÇOCUKLARIN OYNAYACAĞI LİG YOK”

Altyapıdan oyunculara şans vermekte zorlanıyoruz. Bir özeleştiri yapıyorum. O kadar çok oyuncu var ki oynatamıyoruz. Çocukların oynayacağı lig yok. Bunu bir türlü çözemedik. İkinci takımların liglere girmesi konuşuldu 2 sene önce. Ben çok heyecanlandım. Bunu yapan federasyon başkanı tarihe geçer dedim, yine yapamadılar. İkinci üçüncü lig takımları istemedi, olmadı. Bizim altyapıdan çıkan 16-17-18-19 yaşındaki oyuncuların oynayacağı elit lig yok. Tüm Avrupa böyle çözdü olayı, ikinci takımı yaparak. Her ülkede bu var, bizde yok. Bu Türk futbolu için önemli bir devrim olacak. U19 Ligi’ni seyrediyoruz, oyunlar çok yetersiz…

“GUARDIOLA HİÇ DEĞİŞTİRMİYOR”

Guardiola bazen hiç oyuncu değiştirmiyor. Bir sonraki maç 3-4 oyuncu değiştiriyor. İyi giden oyuna müdahale etmiyor.

“ADI BİZE GELİNCE ‘HEMEN BİTİRELİM’ DEDİK”

Batshuayi’nin adı bize gelince ‘hemen bitirelim’ dedik. Ligi biliyor. Karakterini tanıyoruz. Biz daha önce de, ben Başakşehir’deyken de konuşmuştuk. Eskilerden de geçmişimiz vardı. Bu seneye nasip oldu. Gerçekten düzgün bir karakter. Takıma olumlu katkı veriyor.

“NE DİYECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK”

Hakem işine ne diyeceğimizi şaşırdık. Genç mi olsun tecrübeli mi olsun? Hiçbirine öz güven vermiyoruz. Hakemin o özgüveni göstermesi gerekiyor. İtalya’da falan çok şeyler, çok dominantlar hakemler. Ağırlıklarını saha içerisinde görüyorsun. Bence o özgüveni vermek gerekiyor, hakem rahat olmadığı sürece tecrübelisi de genci de hata yapıyor. Ben hata olduğunu düşünüyorum, bilerek kimse kendini kötü duruma düşürmez. Bile bile niye zarar versin? Kafa karışıklıkları çok fazla.

“EN SIKINTI YAŞADIĞIM ŞEY…”

En sıkıntı yaşadığım şey standartın olmaması. Aynı pozisyona birinde faul veriyor, birinde vermiyor. Birinde kart veriyor, birinde vermiyor. Lehime aleyhime rahatsız ediyor.

“YABANCI VAR’A DOĞRU İŞ GİDİYOR”

Yabancı VAR hakemine doğru iş gidiyor. Orada ses çıkmadı geçen sene. Dışarının sesi kesildi. Daha iyi olacaksa yabancı VAR hakemi düşünülmeli.

“YABANCI HAKEM GETİRMEK KOLAY DEĞİL”

Çok fazla maç var. Yabancı hakem getirmek kolay bir organizasyon değil.

“LEHİMİZE VE ALEYHİMİZE HATALAR YAPILIYOR”

Bizim son maçtaki penaltılara hem penaltı hem değil diyebiliyorsun. Davinson’a ben omuz omuza diyorum, hakem penaltı diyor. Aleyhimize çalınan ikinci penaltı, bana penaltı gibi gelmiyor. Elini koydu mu koydu, o da öyle diyor. 10. dakikada aleyhine hata yaptı ama maçı kazandın. 10. dakikada lehine hata yaptı, 4-0 kazandık, o maçta 3 puan aldı mı diyeceksin. Bunlar göreceli şeyler. Bazı pozisyonlar etmiyor. Antalya maçında Tete pozisyonu vardı, VAR’dan çağrıldı, ayak ucu şey geldi, maçta 10. dakikada. Galatasaray o maçı penaltıyla kazandı diyemezsin. Son dakika penaltısı, son dakika kararları daha farklı oluyor, süre bitmiş skoru etkiliyorsun, erken dakikalarda etkilemiyorsun. Lehimize ve aleyhimize hatalar yapılıyor, tüm takımlar için bu böyle. Trabzonspor’un sezon başında birkaç maç aleyhine hata yapıldı, Göztepe maçında lehine hata yapıldı. Şu ana kadar çok net şekilde her şeyi etkilediğini düşünmüyorum ama hatalar yapılıyor. Aleyhime hata yapıldı ama maçı kazandım, o zaman fazla dile getirmiyorum. Adana Demirspor maçı, Samsunspor maçı. 2 penaltı verildi ama demiyorum. Net olarak şeyi söyleyemem, bu takım lehine aleyhine hep hata yapıldı demiyorum.

“MOURINHO’NUN BURADA OLMASI ÇOK GÜZEL”

Mourinho’nun ülkemizde olması çok güzel. Herkesin sevdiği saydığı, dünya çapında bir isim. Mourinho’nun Türkiye’de olması hepimiz için çok büyük mutluluk. Karakterini, daha önce yaptıklarını, saha içi saha dışı yaptıkları beklediğimiz, hazır olduğumuz şeylerdi. Tarzı bu, bu tarzı sevip kabul etmek lazım.

“ŞAMPİYON TAKIMA KARŞI STRATEJİYDİ”

Derbide maç öncesi, maç sonu sarıldık, sahadan çıktık. O anlamda bir şey olmadı. Sizi rakip olarak görüyor, 2 senenin şampiyonu, belki de bir strateji. Direkt Galatasaray’a veya bana değil, şampiyon takıma karşı stratejiydi bu.

“GEÇEN SEZONKİ GİBİ BİR YARIŞ BEKLİYORUM”

Ben geçen sezonki gibi şampiyonluk yarışı bekliyorum. 3 takım da kaybetmemek için mücadele ediyor. Beşiktaş, 10 puan geri düştü. Yüksek bir puan. Futbol içinde ne olacağı bilinmez. 2 haftada her şey değişir. 3 takımın da yüksek puanlarla devam edeceğini düşünüyorum.

“İLK 3 KOLAY KOLAY DEĞİŞMEZ”

Samsunspor iyi gidiyor, iyi takım. Bize karşı da iyi oynadılar. Hocası da iyi. Göztepe iç sahada iyi. Arda Hoca ile Eyüpspor etkili geliyor. İlk 3’ün kolay kolay değişeceğini düşünmüyorum ama Samsunspor orayı hedefliyor. Benim en çok hoşuma giden şey, Samsunspor’un ilk 3’ü hedeflemesi, o da güzel.

“BU TAKIMLARIN AYAKTA KALMASI MUCİZE”

6-8 sene önce gibi bütçe yok Anadolu takımlarında, naklen yayın gelirleri çok yüksekti. Maç kazanınca çok para alıyordun. Şimdi gelirler 5’te 1’e düştü. Bu takımların ayakta kalması mucize. Serbest oyuncuyu iyi para verip alması bile çok zor. Büyük takımların kazanmasında; eskiden maça çıkardık, o da kaybedebilir ben de kaybedebilirim. O kaybetmeyecek ben de kazanmalıyım diyoruz, o da bence artırıyor.

“ALKMAAR MAÇI KRİTİK”

Alkmaar’ı deplasmanda yenersek Avrupa Ligi’nde ilk 8 hedefimize çok yaklaşırız. Orası kritik. Şu da güzel, ilk 24’ün içinde olursan devam ediyorsun.

“YENİ FORMATIN İYİ, KÖTÜ YANLARI VAR”

Avrupa’da yeni formatın iyi kötü yanları var. Ben sevdim. Hep kazanmak için çıkıyorsun. 3 puan önemli. Attığın gol bile önemli.

“GÜZEL BİR KURA BENCE”

Dışarıdan bakınca, kuralarımız iyi bulundu Avrupa’da. Tottenham bizim en güçlü takımdı, Ajax deplasmanı var, o da zor. Malmö deplasmanı var. Kolay deplasmanlar değil. Ancak, genel olarak bakınca güzel bir kura bence.

“BEN HEP KAZANMAK ZORUNDAYIM”

Farioli’nin İtalyan olması, yabancı pasaport önemli Ajax’a gitmesinde. Oynattığı oyun önemli. Farioli hep aynı oyunları oynattı Türkiye’de, bir maçı 5-0 kazanıp diğer maçı 5-0 kaybediyordu. Onun umrunda değildi. Sadece kendi portfolyosuna ileriye dönük ben bunu oynatıyorum demekti. Ben Galatasaray’da hep kazandırmak zorundayım. 8 pasla çıkayım, 7 tane şunu yapayımdan çok skora gitmem lazım, her maçı kazanmam lazım.

“HER MAÇTAN BİR ŞEY ALIYORSUN”

Premier Lig’e daha çok bakıyorum. Oyunlar, tarzlar değişik… 3-5-2 oynayan var, 4-2-3-1 oynayan var, santrforlarını gezdiren var, her maçtan bir şey alıyorsun. Biri bekini içeri sokuyor, öbürü daha yüksek oynuyor orta sahasını sokuyor, öbürü santforunu oralara sokuyor. Biz de Yunus’u oralara sokuyoruz, boş kalıyor.

“ROMA’DAN BİR TEKLİF ALMADIM”

Roma’dan bir teklif almadım. Direkt bir temasım olmadı. Öyle bir haber çıktı. Doğruluğunu bilmiyorum. Bir takım teknik adam değiştireceği zaman en azından 5-6 aday koyuyor. İçlerinden birini seçiyor.

“MONTELLA’YI BAŞARILI BULUYORUM”

İletişimi yüksek Montella’nın. Bizle de iletişimi çok iyi. İnsan olarak, teknik adam olarak çok beğeniyorum. Genel olarak iyi gidiyor. Kazanma yüzdesine bakın. Avrupa Şampiyonası iyi geçti. Genel olarak başarılı buluyorum. Oyuncularla bağı da çok iyi, oyuncular mutlu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Okan Buruk’tan Mourinho’ya Övgü: “Başarıları Kabul Edilmeli”

Yorumlar kapalı.